23/12/2015

Bahanelerinizden Vazgeçin

      Günlük yaşantımızda farkında olalım ya da olmayalım, bahaneler üretmeye meyilli oluyoruz. “Ama zamanım yok”, “Ama şimdi şu işim var”, “Ama param yok”, “Ama bilgim yok” gibi çeşitli bir çok konuda bahaneler üretiyoruz. Üstelik “Nasıl zaman yaratabilirim”, “Bu iş için nasıl para bulabilirim”, “Nasıl bilgi edinebilirim” soruları bizimle olduğu sürece bir yolunu bulabilmemiz mümkünken…

      Dikkat ettiyseniz bahanelerimiz genellikle “ama” ile başlar. Fakat hiç bir bebek, “ama oyuncağa erişmek için ayağa kalkıp yürürsem düşebilirim” diye düşünmez. Kalkar, düşer, yine kalkar, emekler ve bir şekilde oyuncağına erişir. 

      Yürümeyi nasıl öğrendik?

      Bir film izlemek istiyoruz. Yeni bir ülkeyi gezmek istiyoruz. Terfi istiyoruz. Farklı bir dil öğrenmek istiyoruz… 

      Peki bu isteklerimiz için neler yapıyoruz? Ayağa kalkıp düşmek pahasına bu isteklerimizin peşinden mi gidiyoruz yoksa işin içerisine endişelerimiz devreye sokup isteklerimizi ertelemeye mi başlıyoruz? 

      Düşmeyi göze almadan yürümeyi öğrenemeyiz. 

      Tercih sizin…