18/02/2016

İçeride Savaş Yoksa Dışarıda da Yoktur!

Trajediler ve felaketler baş gösterdiğinde, insanların yüzlerinin acı içinde buruştuğunu görürsün. Görünürde, bu tepkiyi vermelerine yol açan söz konusu şey felakettir ve rahatsızlıklarını belli etmek için haklı sebepleri vardır. Gerçekte ise, sadece trajedi olarak gördüğümüz şeyi değil, dünyadaki tüm aksilikleri de yaratan, her birimizin içinde taşıdığı o acılı çığlığın, o hastalıklı duygunun ta kendisidir. 

İster insan eliyle ister doğal olsun hiçbir felaket yoktur ki önce iç dünyamızda yaşanıp sonra olaylar dünyasına yansımış olsun. Bireyin bütünlükten yoksun olması ve kendini sevememesi, birçok felaketin, afetin, savaşların ve yıkımın asıl sebebidir. Kendi yetersizliklerimizi örtbas ederek sorumluluklarımızdan kaçmak için, her biri birer yaratıcı olan bizler, öncekilerden bile daha yırtıcı ve görünmez olan yeni bir düşman icat etmişizdir: dünya terörizmi. Maalesef, gerçek mahiyetini içimizde anlayamadığımız sürece bu düşmanı asla yenemeyiz.

Aslına bakarsanız terörizm, kendi içimizde taşıdığımız korku ve şiddetin aynadan bize yansımasından başka bir şey değildir.

Savaş ve terörizmi yeryüzünden yok etmek için, bunların var olmalarının asıl sebebini, yani kendi iç çatışmalarını yok etmen gerekiyor. Felaketler, acı ve ölüm yarattığı gibi sağlık, barış ve zenginlik de yaratabileceğini anlaman gerekiyor. 

“Şimdi” halini deneyimlediğinde, tarihi birleştirme ve tarihin akışını uyumlu bir şekilde değiştirme gücünü elinde tutarsın. Kurban olduğuna inanmayı bırakırsan; siyasetin ve ideolojilerin ırkçılık ve zulümle örtülü utançları dünyaya bir daha el süremez. İçsel bütünlüğüne bilinçli olarak geri döndüğünde; tüm devrimler, savaşlar, şiddet ve suç sihirli bir değnek değmişçesine yok olur. 

Elio D'Anna “Dreamer ve Sen”