10/08/2015

Mutlu Olmanın 11 Yolu

Durup biraz düşünün. Gerçekten mutlu musunuz? Ya da kendinizi gerçekten mutlu olduğunuza mı inandırıyorsunuz?

“Ortada hiç bir neden yok ama kendimi mutsuz hissediyorum” şeklinde bir sorununuz varsa büyük ihtimalle ikinci soru tam sizin cevaplamanız için.

Peki ya gerçekten mutlu olmak için nelere ihtiyacımız var? İlk aşamada elbette ki bulunduğumuz duygusal durumun farkında olmalıyız. Bununla beraber olması gerekenleri maddeleyelim;

1. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin ve koşulsuz sevin.

Mutlu olmanın ilk koşulu, kendini kabul etmektir. Kendinizde hoşlanmadığınız huyları ya da sizi mutsuz eden noktaları fark etmeden olumlu bir ivme mümkün olmayacaktır. Kendinizin farkında olun ve her ne olursa olsun kendinizi koşulsuz sevin, yargılamayın. Tabi ki koşulsuz sevgi, kendinize ya da başkalarına zararlı davranışları kapsamıyor. :)

2. Mutluluğu dışarıda değil, kendi içinizde arayın.

Her ne ve kim olursa olsun, kendi mutluluğunuzu başkasına bağlayamazsınız. Mutluluğunuzun başkasının hayatına bağlı olması, her an her şeyin olabilmesine gebedir ve bu duruma hazırlıksız yakalanmanız oldukça yüksektir.

Birine aşık oldunuz. İletişime başladınız ve mükemmel bir birlikteliğiniz var. “Şimdiye kadar onsuz ne yapmışsınız?”(!) ya da “O olmasa ne yaparsınız”(!) diyelim. 3-4 ay kadar sonra herhangi bir nedenle ilişkiniz zedelendi ve ayrılmak durumunda kaldınız. Onunla birlikte geçirdiğiniz 3-4 aya karşılık muhtemelen 2 ay kadar sürecek depresyon ve üzüntü hâli…

Ya da bir araba hayal ediyorsunuz. Her şeyiyle mükemmel, konforuna diyecek yok, motor gücü mükemmel, dış görünüşü de oldukça fiyakalı ve bir bonus; benzini koklar derecede az tüketiyor. Ufak bir sorun; bu arabayı almak ile istanbul dışında denize nazır 3 katlı, bahçeli, havuzlu bilmem kaç odalı bir villa satın almak maddi yönden aynı. Yani birazcık pahalı. Kişisel giderlerinizden kısıp bir şekilde ek işle vb. o parayı biriktireceksiniz. 10 yıl kadar çalışmanız gerekti ama hadi işiniz yaver gitti, ticaret yapıyordunuz oradan çok iyi bir para kazandınız derken 2 yıl kadar beklediniz ve azimle çalıştınız diyelim. Sonuçta bu para elinize geçti ve o arabayı alacaksınız. Adeta yaşam amacınız çünkü o. Arabayı aldınız, mutluluk seviyenizi dünyada hiç bir bilim ölçemez hâlde. Kaç ay bu arabayı bu mutluluk seviyesiyle kullanacaksınız?

Ya da diyelim çok zengin bir koleksiyonersiniz. Çok fazla emek vermeye de ihtiyaç duymadınız maddi açıdan. Arabayı aldınız ve koleksiyonunuzdaki x tane arabanın yanına yerleştirdiniz. Belirli aralıklarla arabayı gidip görüyorsunuz garajınızda… Peki ya sonra? Daha fazla mutlu olmak için bir tane daha araba mı eklemeniz gerekecek koleksiyonunuza yoksa artık ömür boyu mutlu biri mi olacaksınız?

3. Kendi içinizde tam ve bütün olun.

Kendinizi keşfetmeniz, isteklerinize uygun davranıyor olmanız kendiniz için en doğru olandır. Bu nedenle kendinizi keşfetme yolunda aşama kat etmeniz gerekir. Her birey için bu şarttır.

4. Merkezinizden şaştığınızı fark ettiğinizde topraklanın, meditasyon yapın.

Kendinizi keşfetme yolunda çok büyük ipuçları edineceksiniz. Bu ipuçlarını takip edin ve hayatınıza o şekilde yeniden şekillendirin. Hedefinizden aralıklarla şaşabilirsiniz. Bu doğaldır. Farkına vardığınız anda doğa ile buluşun ve özellikle nefes egzersizi yapın. Merkezden şaşmasanız bile an’da kalabilmek için nefes egzersizi oldukça önemli.

5. Sevdiğiniz bir müziği sonuna kadar açın ve dans edin.

Eğer gece bu eylemi yapmak istiyorsanız mümkünse kulaklıkla bu işlemi gerçekleştirin. :) Ancak temel olarak “millet nasıl düşünür?” diye düşünmeyi bir kenara bırakın. En azından bırakmaya çalışın.

6. Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul edin.

Elbette ki her şeyi kontrol edemeyiz. Kontrol dışı olduğumuz alanlara etki etme konusunda ısrarcı olmak çok yararlı değil. Bir arkadaşınıza bir konuda bir şeyler anlatmaya, onun davranışları ya da huyları konusunda fikir vermeye çalışıyorsunuz ama o “ben böyleyim” diyerek işin kolayına kaçıyor…

Zihninizde onu özgürleştirin ve mümkünse bir daha o konuyu açmayın. Eğer bu dile getirdiğiniz durum size zarar veriyorsa beyninizde onu özgürleştirin ve görüşmeniz size psikolojik olarak zarar veriyorsa bir daha görüşmeme konusunda bir karar almak için düşünün.

7. Hayallerinizi gerçekleştirmek için harekete geçin.

Hayalleriniz var. Bu hayaliniz ticari bir hayal bile olabilir belki. Ancak bu hayal hep hayal olarak kalıyor. Bir süre mutlu edecektir ancak gerçekleşmiyor olması bir süre sonra mutsuzluğa neden olacaktır. Hatta depresyon nedeni bile olma potansiyeli var. Kişi bu tarz durumlarda bu hayali genele vurarak “hiç bir şeyde başarılı olamıyorum”a kadar getirebilir. İyisi mi sen hayallerini hayal olarak bırakma ve planla, hayata geçir.

8. Enerjinizi düşüren kişilerden uzak durun.

Altıncı maddeyi biraz daha genişletmek gerekiyor. Yine belirttiğimiz gibi enerjinizi yok eden insanlar iş ve sosyal çevrenizde olabilir. İş ortamında her gün görüşmek zorunda olduğunuz birisi bile olabilir bu kişi. Hatta belki müdürünüz ya da hiyerarşik olarak altınızda çalışan biri. Kendisi ile konuşmaya çalışın, değiştirmeye çalışmayın. Değişmiyorsa kendisinden mümkün olduğunca uzak durun.

9. Sevdiğiniz bir sporu yapın.

Egzersiz yapmanın mutluluk hormonu salgılattığı artık kanıtlanmış durumda. Bu nedenle sevdiğiniz bir sporu mutlaka yapın. Yürüyüş, at binmek ya da futbol gibi sayamayacağımız bir çok seçenek var. Sporu mümkünse doğal ortamlarda yapmanız önemli ancak spor salonlarını da tercih etmek tamamen size kalmış. Evde yapılan spor da elbette ki spordur. :)

10. Bir başkasını mutlu edin ve tebessüm edin.

Mutluluk paylaştıkça çoğalır. Gün içerisinde yüzünüzde tebessümü eksik etmeyin. Elbette tebessümü maske olarak kullanmayı kastetmiyoruz. Kendinizi mutlu ettikçe tebessüm kendiliğinden gelecektir. Ayrıca çevrenizdeki insanları mutlu edin. Hediye almak için doğum günlerini beklemeye gerek yok mesela. İş arkadaşınız bir sanatçıya hayran ve yarın o sanatçı albüm mü çıkartıyor? İşte çok büyük bir fırsat. Aranızda köprüleri sağlamlaştırmak oldukça önemli.

11. Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi söyleyin.

Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi söylemek, çevrenize mutluluğu yaymak konusunda oldukça etkili bir yöntem. Sevildiğini duymak, kabul etsin ya da etmesin herkesin hoşuna gidecek bir söylem. :)

1 2 3 4 5

Her danışan için bir fidan dikilmektedir.