KALEMİN UCUNA DÖKÜLENLER
Her şey önce bir hayalle başladı. İlk başta anne babamın hayaliydim. Dünyaya geldim. Sonra kendim hayal kurmayı keşfettim ve kendime hayallerimden bir dünya yarattım...Lütfen İnternette Okuduğunuz Bilgilerle Kendinize Tanı Koymayın!..
Artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Merak ettiğimiz ne varsa arama motoruna yazıyoruz ve bir tıkla ihtiyacımız olan bilgiye anında ulaşıyoruz. Bilgiye kolay ulaşım hepimizi her konuda uzman yapıyor. Bu durumun bizim alanı yansıması da şöyle oluyor:
- "Pınar Hanım, ben internette araştırdım. Tüm belirtiler bana uyuyor. Ben de kesin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu var. Bana destek olur musunuz?"
+ "Doktora gidip tanı aldınız mı?"
- "Hayır. "
ya da
- "Bir kaç doktora gittim ama ben de DEHB olmadığını, depresyon/kaygı bozukluğu olduğunu söylediler. Yıllarca yanlış tedavi gördüm. Ben biliyorum ki ben de kesin DEHB var. Bu konuda sizden destek almak istiyorum."
Bu kişilerle yaptığım telefon görüşmelerinde ya da ilk görüşmelerde yaşadıkları sorunun kaynağının çoğunlukla kaygı olduğunu gözlemliyorum. Bu bilgiyi ve neye ihtiyaçları olduklarını da onlara anlatıyorum. Bir kısmı için dikkat eksikliği varmış yokmuş çok da önemli değil. Onlar sadece sorunları neyse ona çözüm arıyorlar. Ama bazıları var ki, kaç doktor gezmiş ve tanı almamış olmalarına rağmen DEHB tanısında ısrar ediyorlar. Evet, kabul ediyorum kimi zaman yetişkinlerde DEHB'nin gözden kaçtığı doğrudur. Ama birden fazla doktor ve psikolog/danışman size aynı şeyi söylüyorsa orada bir durup kendinize şu soruları sormanız sizin için iyi olabilir:
DEHB tanısı almak benim için neden bu kadar önemli?
Tanıyı almam neyi değiştirecek?
DEHB olarak tanımladığım belirtiler bana kendi duygu durumum ile ilgili ne anlatmaya çalışıyor olabilir?
Yüzleş(e)mediğim hangi duygularım şimdi ve burada olmamı engelliyor ve beynin yönetici işlevleri görevlerini yerine getiremiyor?
Bu duygularla yüzleşirsem ne olacağını varsayıyorum?
Benim gerçekten neye ihtiyacım var? Bir tanı almaya mı, yoksa kendi içime dönüp ruhumun neye ihtiyacı olduğuna bakmaya mı?
Ve tüm bu soruları sorup cevapladıktan sonra,
Bu süreçte bana kimler yardımcı olabilir?
Kimi zaman kendi kendimize tanı koyarak suçluluk duygumuzdan özgürleşmeye çalışırız. Bunun altında da çevremize "işte bakın, tüm bu yaşadıklarımın bir sebebi varmış. Bende bir sorun olduğu için kendi kapasitemi ortaya koyamıyormuşum," düşüncesi vardır. Yıllarını kendini başkalarına kanıtlamaya çalışan biri olarak bu anlayabildiğim bir duygudur. Sadece bazı kişiler o tanıyı o kadar sahipleniyorlar ki, artık çözüm üretmek yerine tanının arkasına gizlenmeye başlıyorlar. İşte bu da kişinin hayatında daha fazla problem yaratıyor.
Bu anlattığım tabloya uyan kişilere sormak istiyorum:
Siz sorunun mu yoksa çözümün mü bir parçası olmayı seçiyorsunuz?
Sevgiyle,
Pınar Kobaş Sıçrar
Ayrıca Beynin Yönetici İşlevlerinin Görevlerine göz atmak isteyebilirsiniz.
- 8 Yaşındaki Çocuğunuza Dikkat İlacı Verirken İki Kere Düşünün!
- Çağımızın Sorunu: "Her an ulaşılabilir olmak"
- Başlamak İçin Neye İhtiyacın Var?
- Şimdi Değilse Ne Zaman?
- Hoşgörü temelli bir toplumda yaşamak için iş yerlerinde neler yapabiliriz?
- Hoşgörü temelli bir toplumda yaşamak için neler yapabiliriz? - 2. Bölüm
- Hoşgörü temelli bir toplumda yaşamak için neler yapabiliriz? - 1. Bölüm
- Sevginin Çözemeyeceği Hiçbir Sorun Yoktur
- Babama...
- Olmamız gereken şeyi olduğumuz gibi kalarak olamayız.
- Hayatı hiç geç yakaladığınızı düşündüğünüz oldu mu?
- Lütfen İnternette Okuduğunuz Bilgilerle Kendinize Tanı Koymayın!..
- Biz Nerede Hata Yapıyoruz?
- Size Bir Özür Borcumuz Var Çocuklar
- Ozon Tabakasının Delinmesini Dikerek Önleyemez miyiz?