KALEMİN UCUNA DÖKÜLENLER

Her şey önce bir hayalle başladı. İlk başta anne babamın hayaliydim. Dünyaya geldim. Sonra kendim hayal kurmayı keşfettim ve kendime hayallerimden bir dünya yarattım...
03/09/2015

Travma Yaşayan Çocuğunuza Nasıl Yaklaşmalısınız?

Her çocuğun yaşadığı ortamda kendini güvende ve emniyette hissetmesi önemlidir. İhmal edilme, fiziksel/cinsel/duygusal istismar, anne babanın boşanması, ailede ani ölüm, aile içinde şiddet, ağır hastalıklar, terör olayları, savaş, zorbalık, doğal afetler gibi çocuğa kendini güvende hissettirmeyecek her olay çocuğu travmatize edebilir. Travmatize olan çocuk dünyanın güvenilir bir yer olmadığını düşünmeye başlar; yoğun korku, çaresizlik, kontrol kaybı ve yok olma tehdidi hisseder. Çocuğun yaşadığı olayın travmatik olup olmadığını olayın kendisi değil, çocuğun olaya karşı verdiği duygusal tepki belirler.

Yaş gruplarına göre çocukların travmaya verdiği tepkiler

        Bazı çocuklar travmaya hemen tepki verdikleri gibi bazıları da bir süre sonra tepki verir. Her yaş grubunun verdiği tepki farklılık gösterebilir. Bununla birlikte ortak bir tepki vardır ki o da güven kaybı ve olayın yeniden tekrarlanması korkusudur. Bazı çocuklar yaşıtlarına göre daha hassas olabilir. Daha önce travma yaşamış ya da zaten bir psikolojik destek alan çocuklar travmadan daha çok etkilenir. 

5 yaş ve altındaki çocukların travma sonrasında verdikleri tepkiler:
  • Korkulu yüz ifadesiAnneye ya da bakıcıyı yapışma
  • Ağlama ya da çığlık atma
  • Hıçkırarak ağlama ya da titreme
  • Amaçsızca hareket etme
  • Kımıldayamama
  • Daha erken yaş dönemindeki davranışları gösterme; parmak emme, altını ıslatma, karanlıktan korkma vb.
6 - 11 yaş arası çocukların verdiği tepkiler:
  • Kendini soyutlamaİçine kapanma
  • Kabus görme ya da uyku sorunu yaşama
  • Huzursuzluk, gerginlik ya da yıkıcı davranışlar
  • Öfke patlamaları
  • Kavga başlatma
  • Odaklanamama
  • Okula gitmek istememe
  • Tıbbi olarak açıklanamayan bedensel ağrılar
  • Anlamsız korkular oluşması
  • Kendini suçlu hissetme
  • Hissizleşme
  • Akademik başarıda düşüş
12-17 yaş arası çocukların verdiği tepkiler
  • Olayın düşünce, şekiller ve anımsamalar ile tekrarlayıcı, acı veren şekilde hatırlanması
  • Olayı hatırlatan şeyleri görmezden gelmek
  • Alkol ve maddeyi kötüye kullanma
  • Yıkıcı, kaba, zarar verme gibi davranışlar sergileme
  • Fiziksel şikayetler
  • Kabuslar ya da diğer uyku sorunları
  • Kendini soyutlama
  • Kafa karışıklığı
  • İntihar düşünceleri
  • Suçluluk duygusu ve intikam alma isteği
Travma sürecinde ailelere öneriler
  • Olayla ilgili kendi duygularınızın farkına varın.
  • Çocuğunuza onu sevdiğinizi, bu olayın onun suçu olmadığını, üzülmesinin doğal olduğunu söyleyin.
  • Üzülmesine, ağlamasına izin verin.
  • Duygularını ifade etmesi için teşvik edin.
  • Ondan cesur ve güçlü olmasını beklemeyin.
  • Çocuğunuz kendini hazır hissetmeden olayla ilgili konuşmasına zorlamayın.
  • Çocuğunuz güçlü duygular gösterdiğinde, altına ıslattığında, parmağını emdiğinde ona kızmayın.
  • Eğer uyumakta zorlanıyorsa odasının ışığının yanmasına ya da kısa bir süreliğine sizinle yatmasına izin verin.
  • Günlük rutinlerinize devam edin.
  • Eğer edemiyorsanız birlikte yeni rutinler geliştirin.
  • Mümkünse kontrolün onlarda olduğunu hissettirmek adına yemeğini ya da kıyafetini kendinin seçmesine izin verin.
  • Eğer bir ay içeresinde güvenli bir ortamda olmasına rağmen günlük rutinlerini devam ettiremiyor ve yeni belirtiler ortaya çıkıyorsa mutlaka bir uzmana götürün.

Travma Tedavisi

        Erken çocukluk döneminde çocuk olayı anlatamaz ama olay hafızasında kodlanır. Çocukların oyunları aileye ve uzmanlara çocuğun yaşadığı olayla ilgili bilgi verir. Travmatize olmuş çocuk oynadığı oyunlarda olayı birebir canlandırır. Travmatize olmuş çocuğun oyunları yaşıtlarının oyunlarından farklıdır, daha sert ve monotondur. Bu yüzden oyun terapisi travmanın tedavisinden etkili bir yöntemdir. Bunun yanı sıra sanat terapisi, EMDR ve terapi sürecini desteklemek için homeopatiden de destek alınabilir.

        Not: Bu yazı, Pınar Kobaş tarafından 03.09.2015 tarihinde "Hürriyet Aile"de yayınlanması için hazırlanmıştır.Buradan yazının ilk yayınlanan kaynağına ulaşabilirsiniz.